Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çoğu zaman takıntılarımıza ve olasılıklara göre yaşıyoruz. Korkularımızın çoğu kuruntularımızdan kaynaklanıyor. Sadece kötü ihtimaller de değil, mutlu olabilmeyi beklemek, hayatta iyi şeylerin olacağını ummak da kuruntudan ibarettir. Yoktan var etme çabası bir nevi.
Yola razı olmakla ilgisi yoktur sabrın. Kadercilik anlamına gelmez katiyen. “Yolumuz buysa gideriz, kaderimiz buysa çekeriz…” çaresizliği barındırmaz içinde. Bilakis, kendinden ve sonuçtan emin olmakla, bilinçle, bilgelikle, eylemle ilgilidir. Hayatın içinde su gibi akıp gitmektir. Boyun eğmek değil, çaba göstermektir. Ummak değil, oluşturmaktır. Beklemek değil, yürümeye devam etmektir. Pasif bir tutum değil, aktif bir mücadeledir.
Reklam
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle — tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak— ben'i ve biz’i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine?
İyi geceler
" Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır. " ~Murathan Mungan
Hayat acımasız bir mücadeledir, kusur ve kabahat bizim. Düşman elbette düşmanlığını yapacak, ondan yardım ve medet ummak, insaf ve merhamet beklemek ahmaklık olur. Çok güçlü ve kuvvetli olmalı, mücadeleden galip çıkmak için çok iyi hazırlanmalı, pür dikkat ve uyanık olmalıyız.
Sayfa 262Kitabı okudu
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak ben'i ve biz'i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yi- neleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar, yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Reklam
*~●。。。Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır.
Sayfa 422 - Metis yayıncılıkKitabı okudu
Ummak, umutlara erişmeye yetmiyor. Beklemek,hayalleri gerçekleştirmeye yetmiyor.
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle - tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak- ben’i ve biz’i tansık yapmak arzusu? ‘Şimdi’nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız? “Aya dokunmak istiyorum” tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar, yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Bu sebeple dostum; Evet,hayat devam ediyor ama gelecek korkusu yaşıyorsan, Şu an olmasını istediğin her ne duan, gerçekleşmesini istediğin her ne hayalin var ise,karar vermekte zorlanıyor,arada kalıyorsan ,Allah'ı vekil kıl. Dua ederken ben istiyorum ama nasıl olacak,diye düşünmek yerine Mevla'nın hazinesinin ve kudretinin büyüklüğüne güvenmeyi öğren. Ayşe'den medet ummak,falancanın aracı olmasını beklemek,filancadan bir şey istemek.. Ne varsa aklında, unut. Her şeyin bir sahibi vardır, o ol derse olur,ne gelirse ondan amenna! Ama tam bir teslimiyetle... Bir deneyeyim belki istediğim olur,diyerek değil. "Ne gelirse amenna!"diyerek... Bir de ağzından çıkana dikkat et. "Daha kötü ne olabilir ki?Güzel günler geride kaldı" gibi sözler belayı çeker. Bela,ağızdan çıkan söze bağlıdır. "Allah'ım yarınımız bugünümüzden daha güzel,daha ferah,daha huzurlu olsun," diyelim. İyilik,sağlık, güzellik,ferahlık,barış isteyelim. Bu dünyanın sahibi o. Filmlere karşı ebabillere zafer kazandırma gücüne sahip olan O. "Ol" der ve olur. O'na güvenelim.
Reklam
*** Ummak ve beklemek, kadınlığa verilmiş iki cezadır. ***
Sayfa 421 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Yaptıkları zulüm ve katliamlar için Vicdanı ürpermeyenlerin, dünya Müslümanlarına bir gelecek ve umut projesi sunacaklarını beklemek, insani ve İslami bir medeniyeti dirilteceklerini ummak, çöl serabını su zannedip avuçlamakla eşdeğerdir..
Sayfa 118 - DibKitabı okudu
Molla Cami der ki: "Padişahın âdil olmasını istiyorsan, senin mücadele alanın olan kendi işinde adaletli ol. Padişah bir aynadır. Onda gördüğün her şey, senin iş ve gücündeki usulün yansımış ışığıdır." Öyleyse adalet, adaleti ummak, idarecilerden beklemek değil, bizzat onun parçası olmaktır.
Sayfa 248Kitabı okudu
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle - tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dö­nüşmesini ummak- ben'i ve biz'i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretile­cek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar· içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokun­mak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yi­ neleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler top­lumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar, yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
388 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.